Enerji sönümleyici sistemlerin, geleneksel tasarımlı yapılara yansıyan sismik etkileri kontrol etmek ve devamında yapıların zemin ile bağlantılarını keserek, sismik etkilerin yapılardan büyük ölçüde izole edilmesi
olarak tanımlanabilecek olan sismik taban yalıtım sistemleri, deprem etkin bazı ülkelerde bir süredir kullanılmakla birlikte Türkiye için çok yakın geçmişe kadar ütopik bir sismik tasarım yöntemi olarak
görülmekteydi. Yaklaşık on yıl önce yayımlanan bir genelgeyle belli büyüklüğün üzerindeki hastane yapıları için bir zorunluluk getirildi. Böylece son on yıl içinde bu yöntem kullanılarak
çok sayıda şehir hastanesi binasının yanında farklı amaçlar için tasarlanan birçok yapı da inşa edildi. Sonuç olarak modern sismik tasarım yöntemleri, ülkemizde şimdilik yeterince yaygın olmasa bile bu
konuya ilk eğilen ülkeler ile kıyaslandığında hiç de azımsanmayacak bir düzeye ulaşılmış durumdadır. Ancak bu modern yöntemlere özgü olan mimari tasarım gereklilikleri, mimari çevrelerce pek bilinmemekte ve projeler,
çoğunlukla yurtdışı tasarım ofisleri tarafından yapılmaktadır. Son yıllarda taban sismik izolasyon sistemlerinin yaygınlaşmasına rağmen bu tekniğin henüz mimarlık eğitiminde yer bulmamış olması ve mimari çevrelerde bu konuda gözlemlediğim
bilgi eksikliği, beni tekrar bu konuyu mimari tasarım gereklilikleri açısından araştırmaya yönlendirdi. Uzun bir inceleme, gözlem, araştırma ve değerlendirme sonucunda ortaya çıkan bu eserin, sismik taban yalıtımı ve enerji
sönümleyici sistemler ile donatılmış yapılar tasarlamayı düşünen mimarlar için bir tasarım el kitabı olması umulmaktadır.